DİKKATLİ OKUYUNUZ.
Ürünün üzerinde çokça sır çatlağı mevcuttur. Duvara asıldığında 2 metre uzak mesafeden bu çatlaklar fark edilmez. Sipariş ettiğiniz ürün tamamen el işi İznik çinisidir. Sizin de bildiğiniz gibi çinilerin üzeri sır ile kaplıdır.
Çinilerin üzerindeki sırlar çatlama yapabilir bu İznik çinisi için doğal dır. Tarihi Selimiye Camii nin içindeki İznik çinilerin de de sır çatlakları oluşmuştur. Sır çatlağı Kesinlikle defo değildir.
ŞAHDAR; (Çinideki Çatlaklar)
Osmanlıca bir kelime olup dallı, budaklı demektir. Çini eserlerde de nem ve rutubetin meydana getirdiği SIRÇA(Cam eriyiği) üzerindeki çatlaklara ŞAHDAR denir. Her çini bir gün ŞAHDAR yapabilir. Kimisi birkaç günde kimisi ise yüzyıllar sonra. Bu; Biz insanların yaşlandıktan sonra kaçınılmaz hale gelen kırışıklarımız gibi bir olaydır. Osmanlı döneminde ki sanatçılar çini üzerine işledikleri her motif ve renk için değişik anlamalar yükledikleri gibi ŞAHDAR içinde “Âdemoğlu yaşlandıkça nasıl cildi kırışırsa, çini de ŞAHDAR lanır” demiştir.
"Şam üslubu" motifi, tabiatın güzelliğini, hayatın bereketini, Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü de içeren bir takım şeyleri temsil eder.
Doğanın güzelliği: "Şam stili" motifi genellikle stilize çiçekler ve doğadan ilham alan diğer motiflerle doludur. Bu, "Şam stili" motifinin doğanın güzelliğini temsil etmenin bir yolu olduğunu düşündürebilir
Yaşam bolluğu: "Şam stili" motifi, genellikle canlı renklerin kullanılmasıyla karakterize edilir. Bu, "Şam stili" motifinin yaşamın bolluğunu temsil etmenin bir yolu olduğunu düşündürebilir
Osmanlı İmparatorluğu'nun Gücü: "Şam stili" motifi ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun yükseliş döneminde geliştirildi. Bu, "Şam stili" motifinin Osmanlı İmparatorluğu'nun gücünü temsil etmenin bir yolu olduğunu düşündürebilir.
"Şam stili" motifi, İznik çini süslemesinin güzel ve kendine özgü bir türüdür. Türkiye'nin zengin tarihi ve kültürünün bir hatırlatıcısıdır ve günümüzde popüler olmaya devam etmektedir.
Şam işi, 16. yüzyılın ortalarında İznik’te üretilen bir grup seramik kaba verilen ad.İlk örnekleri Avrupa’ya 19. yüzyılın sonlarına doğru Şam’dan götürüldüğü için batılı koleksiyoncular tarafından yakıştırılan bu ad, uzun yıllar tartışmasız kabul edilmiştir.
Son araştırmalar bu kapların Şam’da değil, İznik’te üretildiğini ve İznik çini sanatının en yetkin örneklerini oluşturan gruplardan biri olduğunu ortaya koymuştur.
Bugün üstlerindeki bezeme örgelerden ötürü “narlı-enginarlı” adıyla da anılan bu seramiklerin en dikkati çeken özelliği.
İznik çinilerinde 15. yüzyıl sonu ile 16. yüzyıl başlarında görülen mavi, beyaz ve turkuvaz gibi renklere önce adaçayı yeşilinin, ardından da patlıcan moru ile (dış çizgilerde) siyahın eklenmiş olmasıdır.
Şam işi örneklerde önceki dönemlerin sıkışık kompozisyon anlayışından uzaklaşıldığı ve motiflerde tutumlu davranıldığı da izlenir.
Nar ya da enginarı anımsatan, üstü pula benzeyen örgelerle kaplı iri bitkiler, çoğu kez beyaz bırakılmış zemin üstünde sıkışık olmayan, serbest bir düzende, bazen simetrik olarak yerleştirilmiştir.
Bezemede bunlardan başka lale, gül ve karanfil gibi çiçeklerin, ağaçların ve saz yapraklarının kullanıldığı da görülür.
